Barcelona Avrupa'da bir kaç dakikalık kısa bir yürüyüşle sahile inip ince kumlu plajda denize girilebilen ender şehirlerden. La Barceloneta eski liman bölgesinden olimpiyat köyüne kadar uzanan sahil bölgesi ve plaja verilen genel isim. Bu bölgede hem turistlerin hem de Barcelona'lıların gittiği pek çok restoran, cafe ve bar var. Herşey bir yana hiç bir vasıta kullanmadan şehir merkezinden plaja inebilmek güzel bir duygu.
Burası son Barcelona gezimizin en tatlı sürprizlerinden biriydi. Görünüş, lokasyon ve hizmet konusunda bu kadar iddiasız olabilen bir yerin Barcelona'lılar tarafından bu kadar çok tercih edilmesi, bodrum katındaki masalara kadar haftasonu yemeklerini yiyen torunlu torbalı ailelerle dolu olması ve garsonların tek kelime İngilizce ya da başka bir dil bilmemeleri bize zaten ilk olumlu sinyalleri vermişti (evet.. bu gibi şeylerin olumlu sinyaller olduğunu yıllar boyunca pek çok yere gittikten sonra anladık). Burası için Barcelona usülü bir Refik ya da Yakup deiyebiliriz. Yemekler basit ve lezzetli. Müdavimleri genellikle yerel insanlar olduğu için porsiyonların büyük ve doyurucu olması da atlanmamış. Katalonya'ya özel çeşitli şaraplar ve likörleri de burada içmek mümkün. Üstelik Barcelonetta plajının hemen yanında yer aldığı için dışarıdaki masalardan deniz manzarası ve havası da alınabilir.
Barcelona'da sahil bölgesindeki sokaklarda dalları olgunlaşmış portakalların ağırlığından sarkmış ağaçları görmek kuzeyden gelenler için ilginç bir görüntü olabilir. Biz hem Türkiye'nın kuzeyinden geldiğimiz hem de kuzey Avrupa'da yaşadığımız için bizim için kesinlikle ilginçti.
Şehrin kiralar ve yaşam olarak oldukça pahalı olan bu bölgesinde yine de buranın çok eski sakinlerinin yaşadığı bir iki mahalle ve bir kaç sokak kalmış. Buralarda mahalle sakinlerinin mesken tuttuğu tamamen yerel meyhaneler ve müzik mekanları var. Biz bu mahalleleri bu mekanları ile Amstedam'ın Jordaan bölgesi ya da İstanbul'un Çukurcuma Kuzguncuk gibi mahalleleri ile benzer bulduk.
No comments:
Post a Comment