Monday 2 April 2012

Belçika - Liège


Liege, bizce Belçika'nın ve hatta Avrupa'nın en kıymeti bilinmemiş kentlerinden biri.  Bir de hemen tüm şehirlerini gördüğümüz Belçika'daki açık ara en favori kentimiz. İşin tuhafı çoğu Belçikalı Liege deyince şöyle bir yüzlerini buruşturur, bir de Liege'i ne kadar sevdiğinizi söyleyince sanki uzaydan geliyormuşsunuz gibi bakarlar. Brüksel ve Antwerp gibi bölgelerinin başkenti olan büyük şehirlerin, ya da Brugge tarzı pitoresk evler ve kanallarla süslü küçük ve turistik Belçika şehirlerin yanında Liege genel geçer olarak fakir, pis, kalabalık ve kaotik bulunur. Bize göre ise Liege halkı ve yaşam kültürü  açısından kuzey avrupa'daki en güneyli şehir. Hatta yüzlerce kilometre güneyinde bulunan pek çok Fransız kentine göre bile daha güneyli özellikleri var. Bunda ise etnik çeşitliliği, şehri uzun yıllardır mesken tutmuş  İtalyan ve Portekizli göçmenler, üniversitesi, Ardenne dağları ile kaplı konumu, inişli çıkışlı dar sokakları, festivalleri ve diğer bir çok şeyin etkisi var. Üstüne üstlük Hollanda ve Almanya'dan sadece yarım saatlik bir yolculukla sanki akdenize inmiş etkisi yaratması buraya gelmeyi daha keyifli hale getiriyor.

Sunday 25 March 2012

New York – Manhattan: East Village ve Lower East Side


Lower East Side ve East Village Manhattan’ın etnik çeşitlilik ve kültürler olarak en zengin bölgelerinden. Bu bölgede yapılacak bir yürüyüş ile bir kaç saat içinde Doğu Avrupa (Polonya ve Ukrayna), Yahudi, Latino (Porto Riko ve Küba), Japon ve Çin kültürlerini bir biri ardına görmek gayet kolay ve çok keyifli.

New York – Manhattan: Wall Street ve Güney Tarafları


Dünya finans piyasalarının kalbi olan Wall Street biz gittiğimizde oldukça sakindi. Bu caddenin adı Manhattan ve New York’un ilk yerleşimcileri 1600’lerde güneyden gelen kızıılderili saldırılarına karşı buraya bir duvar ördükleri için Wall Street kalmış. Tabi ki artık ortalikta bir duvar falan yok.

New York – Manhattan: Little Italy ve Chinatown


Bir zamanlar Manhattan’ın göbeğinde İtalya’nın birebir kopyası olan ve pek çok filme de ilham kaynağı olan Little İtaly,  20 - 30 yıl içinde hızla küçülerek  sadece turistlerin uğradığı bir theme park haline gelmiş. Komşusu olan Chinatown’un hızla artan Çinli nüfusu ile birlikte hızla büyüyerek Little İtaly’yi sokak sokak yutması bunun bir nedeni. Diğer bir nedeni ise filmlerden bildiğimiz geleneksel ve birinci kuşak göçmen İtalyan ailelerinin hızla Brooklyn ve Queens gibi şehrin merkezine daha uzak ve geniş bölgeleri mesken tutmaları. Little İtaly’nın bir zamanki halleri ise ancak artin Scorsese’nin eski filmlerinden görülebilir.

New York – Manhattan: Greenvich Village ve Meat Packing District


Greenwich Village, West Village ve Meat Packing District tarafları bizim New York’u gezerken en çok vakit geçirdiğimiz yerlerdi. Nedeni basit: bu bölgede yapacak ve görecek çok şey var. Bu arada çok şey var derken müzeler ve New York’un simgesi olan turistik atraksiyonlardan bahsetmiyoruz. Kastımız daha çok cafeler, galeriler, butikler, barlar ve binlerce restoran. Seyahatte bu şekilde zaman geçirmekten hoşlanıyorsanız bu üç bölge baya bir vaktinizi alacak demektir.

New York - Brooklyn Heights


Bir kaç Amerikan filmi izleyen herkese arkada Manhattan gökdelenlerinin ve hemen yanında uzun bir köprünün olduğu New York manzarası tanıdık gelir. Belki de yüzlerce filmde film kahramanlarını bu manzara önünde sabah koşusu yaparken ya da birbirlerine ilan-ı aşk ederken  görürüz. İşte bu manzaraya sahip yer Manhattan’ın hemen batı yakasında yer alan meşhur Brooklyn semti ve Brooklyn köprüsünün altında çekilen filmlerin gerçekten haddi hesabı yok. Brooklyn Manhattan’da çalışan bir çok insanın yaşadığı gayet şirin bir semt ve en az Manhattan kadar zengin bir tarih ve kültürü var. Manhattan’da bulunan ve artık turistik bir atraksiyon olma dışında özelliği kalmayan Little İtaly’nin tersine öz ve hakiki İtalyan mahallesi tam da Brooklyn’de bulunuyor.

New York - Manhattan: Chealsea, Broadway ve Garment District


Bütün Manhattan’ı baştan sona kesen devasa Broadway bulvarını bir gün içinde hakkını vererek gezebilmek neredeyse imkansız. Müzikalleri ile ünlü olan bölge kilometreler boyunca uzanan ve üzerinde binlerce mağaza, cafe ve tiyatro’nun bulunduğu bu bulvarın yalnızca çok küçük bir bölümü. Broadway bulvarı her tür alışveriş için de tam bir cennet. Kısıtlı vakti olanlar Broadway bulvarının parkı da oldukça keyifli olan Union Square’ı kuzey ve güneyden kesen bölümlerini gezerek tadını çıkarabilirler.